Okul öncesi eğitim neden gereklidir?

Okul öncesi eğitim hakkında bilgilendirmede bulunan Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, çocukta zeka gelişiminin yüzde 70’lik kısmının 7 yaşına kadar tamamlandığını ve öğrenme becerisinin bu yaşta geliştiği ifade edilerek, “Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim, gömleğin ilk düğmesidir ve bunun doğru iliklenmesi gerekir. Çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan; bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, kişiliğin şekillendiği ve çocuğun devamlı olarak değiştiği bir süreçtir. Bu nedenle, çocuğun küçük yaşlarda sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi önem kazanmaktadır” açıklamasını yaptılar

Okul öncesi eğitim neden gereklidir?
18 Ağustos 2014 Pazartesi 08:21

ÖĞRENME BECERİSİ BU DÖNEMDE GELİŞİR
Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri okulların açılmasına kısa bir süre kala okul öncesi eğitimin önemine değinerek önemli açıklamalarda bulundu. Konu hakkında açıklama yapan yetkililer, “Çocukta zeka gelişiminin yüzde 70’lik kısmı 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir. Çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir. Bu dönemdeki sapma ve olumsuzluklar çocuğun bütün yaşamını olumsuz yönde etkiler. Farklı kültür ortamlarından ve ailelerden gelen çocuklar ortak bir yetişme ortamına okul öncesi eğitim kurumlarında ulaşır.
Çocuk kendine güven duygusunu bu kurumlarda kazanmaya başlar. Dilini doğru, yanlışsız ve güzel konuşma özelliğini bu yaşta öğrenir. Toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanımaya başlar. Nesneleri, eşya ve varlıkları, temel bir takım becerileri, davranışları, olumlulukları ve olumsuzlukları öğrenmeye başlama yaşı 4-6 yaşları arasındadır. Aile içi desteğin tek başına yetmediği, çocuğun kendi yaşıtlarıyla birlikte olabileceği, bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlıklı biçimde sürdürebilecekleri bir ortam olduğu için okul öncesi eğitim zorunlu ve gereklidir” ifadeleri kullanıldı.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM GÖMLEĞİN İLK DÜĞMESİDİR
Okul öncesi eğitim süresince çocukların, ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrendiklerini ifade eden yetkililer, “Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılmaktır. Bu dönem, araştırmacılar için çocuğun yüksek öğrenme potansiyeline sahip olduğu bir dönem olarak görülmektedir. Uygun fiziksel ve sosyal çevre koşullarında ve sağlıklı etkileşim ortamında yetişen çocuklar, daha hızlı ve başarılı bir gelişim gösterirler. Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim gömleğin ilk düğmesidir ve bunun doğru iliklenmesi gerekir” açıklamasında bulunuldu.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ANNE BABANIN YALNIZ BAŞINA BAŞARABİLECEĞİ BİR KONU DEĞİLDİR
Milli Eğitim yetkilileri açıklamanın devamında ise şunları söylediler: “Çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında önemli rol oynayan; bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, kişiliğin şekillendiği ve çocuğun devamlı olarak değiştiği bir süreçtir. Bu nedenle, çocuğun küçük yaşlarda sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi önem kazanmaktadır. Sağlıklı ve istenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek, onların gelişim özelliklerini ve bu özellikler doğrultusunda gereksinimlerinin neler olduğunu bilmeye bağlıdır. Erken çocukluk dönemindeki gelişmelerle, okul öncesi eğitim artık anne babanın yalnız başına başarabileceği bir konu olmaktan çıkmış durumdadır.”
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ROLÜ BİLİMSEL OLARAK KANITLANMIŞTIR
Eğitimin, öğrenci, öğretmen ve veli üçgeninden oluşan platform olduğunu belirten yetkililer, “Bu birliktelik ne kadar bilinçli ve sağlıklı olursa, çocuklarımızda o oranda sağlam bir kişilik kazanırlar. Eğitimin sağlam temeller üzerine kurulmasında ve insanların ileri yaşlardaki başarılarında okul öncesi eğitimin rolü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ana kucağındaki yoğun ilgiden sonra, anaokulu ortamı çocuk için dünyaya açılan yepyeni bir penceredir. Olumlu yada olumsuz anlamda verilen her şey, onları yetişkinlik yıllarında da doğrudan etkilemektedir. 3 yaşına kadar bir çocuğun beyni bir yetişkinden 2,5 kat fazla çalışır, 6 yaşına kadar bir profesörden 2 kat hızlıdır. Yapılan tüm uluslararası araştırmalar ve uygulanan testler göstermektedir ki 0-6 yaş grubunda, gelişim düzeyinde okul öncesi eğitimi almış çocukların, akademik programlarda eğitim almış olanlara göre 1. sınıf başarı düzeyleri daha yüksektir ve okuma yazmaya daha hızlı geçmektedirler” ifadelerini kullandılar.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARI TOPLUMUN TEMEL YAPISINI OLUŞTURUR
“Öğrencinin 12 yaşında IQ değerleri 5 puan daha yüksektir, 15 yaşında yetenek sınavlarında yüzde 90 -100 arası başarı sağlarlar” diyen yetkiler, “Yüzde 65’i liseyi, yüzde 45’i üniversiteyi sorunsuz kazanır ve bitirir. Yetişkin olduklarında dış dünyayla kolay ve sağlıklı iletişim kuran, sosyal insanlar olurlar. Okul öncesi eğitim kurumları; toplumun temel yapısını oluşturan saygı, sevgi, paylaşma, iş bölümü, sorumluluk, sosyal çevre oluşturma açısından çocuğu geleceğe hazırlayan en güvenli ortamdır. Bilindiği gibi, 3 ile 6 yaş arası çocukta pek çok gelişimsel değişmenin yaşandığı yıllardır. Normal gelişim gösteren bir çocuk, 6 yaş civarında pek çok motor becerileri kazanmış, çeşitli fiziksel becerilerini kullanmaya başlamıştır. Bilişsel gelişim açısından ise, fiziksel ve sosyal çevresi ile ilgili yoğun bir bilgi birikimi oluşturmaya ve çevresinde gelişen olayları anlamaya başlamıştır. Buna karşın, okul öncesi yılları çocuğun soyut düşünme yetisinin henüz tam şekillenmediği ve bu nedenle yapılan tüm etkinliklerin somut bir biçimde çocuğun yaparak ve deneyerek öğrenmeyi gerçekleştirdiği yıllardır. Düşünüldüğünde, okul öncesi yılları çocuğun arkadaşları ve öğretmeni ile birebir olarak kuracağı iletişime dayalı konuşma ve dinleme becerilerini geliştirici etkinliklerin ağır bastığı yıllar olmalıdır” dediler.
2591 ÖĞRENCİNİN YÜZDE 68’İ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALARAK BİRİNCİ SINIFA BAŞLAYACAK
Türkiye genelinde ortalama okul öncesi okullaşma oranının yüzde 55 olduğunu açıklayan yetkililer, “Bu son derece çarpıcı bir orandır. Diğer Ülkelerle karşılaştırıldığı zaman durum daha net olarak anlaşılmaktadır. Avrupa’daki birçok ülkede bu oran yüzde 100’dür. İlçemizde yüzde 68 olan oran yüzde 100 taşıma çabası ile yarınlara hayata ve eğitime hazır birey sayısı armış olacaktır. İlçemizde birinci sınıfa başlayacak 2591 öğrencinin yüzde 68”i okul öncesi eğitimi alarak birinci sınıfa gelecektir. Hedefimiz birinci sınıfa kaydolacak tüm öğrencilerimizi okul öncesi eğitimi almalarıdır. Tüm öğrencilerimizin okul öncesi eğitimi alarak birinci sınıfa gelmeleri öğrenme ve öğrenme süreci arasındaki farlılıklar en aza indirgenmiş olacaktır. Okul öncesi eğitiminin desteklenmesi için sonuç olarak, Aile ve eğitimci işbirliği ile gerçekleşen okul öncesi eğitim; çocuğun daha yaratıcı, ileriyi görebilen, yeni ürünler yaratabilen ve çevresini kendi amaçları için yönlendirebilen özerk bir birey olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır” bilgisini veridiler.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
öğretmen - 10 yıl önce
okul öncesi eğitimi bu kadar önemsiyordunuz da tepede açılan anaokulunu neden imamhatipe çevirdiniz?...